Zeynep – Öylesi Bir Kıyıda

Genel, Müzik kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Adnan Süvari-Unutulan Bir Futbol Entellektüeli..

adnan suvari fotospor 25 eylul 1967Adnan Süvari’yi çocukluk yıllarımda Küçükyalı’daki evimizin önünden, açık mavi renkte ve de yanılmıyorsam kuyruklu bir Dodge marka araba ile geçerken tanımıştım..Annem gösterirdi ‘Bak Adnan Süvari geçiyor’ diye ama ben onu asıl Yeni Asır gazetesinin spor sayfalarında görürdüm sıkça..Sabah akşam mahallemizden, bizim kapının önünden geçen bu adamın kurduğu takım yıllarca üç büyüklere kök söktürmüş, milli takımda görev yaptığı yıllarda ise önemli başarılara imza atılmıştı..Sonradan Göztepe’de voleybol şubesinde görev yaptığım dönemde tanışma fırsatı bulduğum, benim küçüklük kahramanlarımdan Nevzat Güzelırmak ve Halil Kiraz’dan o yılları dinlemek beni pek mutlu etmişti.. Hepsinin ışıklar yoldaşı olsun. Yattıkları yer incinmesin..

Ahmet Yavuz tarafından Adnan Süvari hakkında yapılan bu derleme, unutulmamasına bir katkıda bulunabilir mi acaba?

Okumaya devam et

Bella Figura, Spor kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın

Başlıksızdır..

BoQFpXLCMAEYmFz.jpg large

Genel kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Benimle oynar mısın?

Müzik kategorisine gönderildi | Yorum yapın

La Bella Figura

Nedir bu ”La Bella Figura” diye sual edecek olursanız : ”La Bella Figura”, İtalya’nın güneyinden türeyen ; benim ise, iki yaşlı ve açgözlü adam (Two Greedy Italian) sayesinde duyduğum bir tanım..Bu adamlarla (Gennaro Contaldo ve Antonio Carluccio) eski yıllarda pazar akşamları, pek de seyretme alışkanlığımın olmadığı Bloomberg kanalında karşılaşmıştım. İkisinin de doğum yeri İtalya ve ikisi de ahçı..Daha yaşlıca olanı, ışıklarda uyusun, Antonio Carluccio, bir dönem İstanbul’da Kanyon’da da açılan Carluccio’s adlı zincirin kurucusu mesela..

two-greedy-italians

Bu arkadaşlar altlarındaki garip bir arabayla İtalya’nın altını üstüne getirirlerken, bir taraftan da birlikte yemekler yapıyorlar. Bu yemekler bazen dağın başındaki bir köy evinin taş fırınında, bazen de kırlarda çalı çırpı ateşiyle yapılıyor. Hepsi de ‘’yoksul’’ yemekleri..Kazara lüks bir restorana girip yemek yemek zorunda kalmışlarsa memnuniyetsizlikleri yüzlerinden okunuyor. Gösterişle, sosyeteyle hiç işleri yok.İtalya’nın yeme-içme gelenekleriyle yaşayan, toprağıyla ve üretimiyle gurur duyan çiftçiler ise baş tacı ediliyor onların programlarında..Sıradan insanların hayatlarına dokunuyorlar..Beslenme alışkanlıkları bozulmakta olan çocukların durumunu dert ediniyorlar, mahkumların yemek yaptıkları yerleri ziyaret ediyorlar, iç savaşı yaşamış partizan kadınların hikayelerini dinliyorlar, zeytin hasadı yapan ailelerin katıklarına ortak oluyorlar. Yol üzerindeki ağaçlardan erik, üzüm,kestane çalmak; kız tavlamak için yapılacak yemeğin mönüsünü tartışırken kavga etmek gibi yaramazlıkları da cabası. Yemek pişirmek onlara göre dünyanın en zevkli..ikinci işi..!

Okumaya devam et

Genel, Gezi-Seyahat kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın